Monday, October 25, 2010

Kur Savaşları (Aşırı Değersiz Ulusal Paralar)

Güney Kore'nin Gyeongju kentinde düzenlenen G20 toplantısında alınan en önemli kararlardan biri ülkelerin paralarını aşırı deşer kaybetmesi için merkez bankaları aracılığı ile piyasaya müdahale etmeleri karşısında önlem alma kararlarıdır. Diğer bir önemli karar gelişmekte olan ülkelerin IMF de daha fazla oy hakkına sahip olmasıdır. Fakat bence şu an üzerinde durulması gereken konu birçok kişinin anlayamadığı devalüasyona gidilmemesi kararı. Eğer ben ekonomi okumamış olsaydım, "yav bu aşırı değersizleştirme olayı ne oluyor böyle!.." der, hiç anlamadığım bir konu olduğu için geçerdim. Ama ben gene de öğrenmek isteyen olur diye yazıyım. Ulusal paranın değerinin aşırı değersiz tutmak isteminin iki önemli nedeni var. Birincisi, aşırı değersiz ulusal para göreli fiyatları ülke lehine çevirerek ihracatın artmasına sebep olur. İkincisi devalüasyon beklentisi yabancı yatırımcının karını artıracağından, sermaye girişlerini artırmaktadır. Basit bir örnek vereyim; aynı özellik ve kalitede olan bir bilgisayar hem Türkiye'de hem de başka bir ülkede üretilsin. Türkiye'de ürünün fiyatı 100TL, diğer ülkede 100$, ve döviz kuruda 1$=1TL olsun. Şimdi MB döviz piyasasına müdahale ederek, yani piyasadan dövizi çekerek, dövizin daha değerli hale gelmesini sağlasın, bir başka değişleTL'nin değerini düşürsün. Kur 1$=1,2TL olduğunu varsayalım. İlk başta iki ülkeden de bilgisayarı almanın bir farkı yoktu fakat şimdi Türkiye'de bilgisayarın fiyatı 83$ olurken diğer ülkedeki fiyat hala 100$. Yani merkez bankasının piyasaya müdahale ederek devalüasyona gitmesi (piyasaya müdahale ederek veya sabit kur açıklayarak değer düşürmeye devalüasyon, paranın kendi kendine değer düşmesine depreciation denir) göreli olarak ülkenin fiyatlarına düşürerek ihracatın artmasına sebep olmakta ve böylece ülkelerin gelirleri artmaktadır. Bu durum aslında dış ticaret politikasının bir sonucudur. Diş ticaret politikası aslında kota ve gümrük tarifeleri gibi engellerdir fakat uluslar arası kuruluşlar bu tip engellerin rekabeti azatlığı için karşı çıkmakta ve bir takım yaptırımlar uygulamaktadır. Bu sebeple ülkelerin sanayilerini korumak ve ihracatını arttırmak için ulusal paranın değerini düşürmekten başka seçenekleri kalamadığın dolayı bu politika tercih edilir. İkinci sebep olan yabancı yatırımın nasıl gelirini arttırdığına bakalım. Ülkeye gelen yabancı yatırım ilk önce parasını ulusal paraya çevirir ve bu para ile yatırım yapar, vade sonunda parasını ve faiz gelirini alır ve tekrar dövize çevirerek ülkelerine gider. Girdiğinde kurun 1$=1TL olduğunu düşünelim, çıkarken ise 1$=1,2TL olsun. Çıkarken faiz keliri yanında kur farkından dolayı birde kambiyo karı elde edecektir. Bu sebeple yabancı sermaye devalüasyon beklentisi olan ülkeleri tercih etmektedir. Sermaye artışı da yatırımların artışı için gerekli olduğu için ülkeler tarafından talep edilmektedir. G20 ülkelerinin aldığı karara gelince. Gelişmiş ülkeler yıllar önce sanayilerini oluşturmuşlardır ve bu sanayiler oturmuş bir rekabet güçleri vardır. Gelişmek isteyen ülkeler ise rekabet gücü elde etmek için sanayilerini desteklemek zorundadır bu sebeple ithalat engelleri kullanmak ve ihracat arttırıcı politikalar uygulamak istemektedirler. Fakat gelişmiş ülkeler bu ülkelerin ithalat engelleri onlar için ihracat engeli yani gelir kaybı anlamına gelmektedir. Yani gelişmiş ülkelerin işine gelmediği için son dış ticaret politikası uluslar arası kuruluşlarca engellenmek istenmektedir.

2 comments:

  1. Hocam paranın değeri neden düşer?

    ReplyDelete
  2. Ben savaşın her türlüsüne karşıyım. Atatürk ne güzel söylemiş zaten: Mecburiyet olmadıkça savaş cinayettir demiş Atatürk. Cinayet zaten suçtur! Türk ceza kanunu cinayet suç diyor. Bence savaşı ceza avukatı bile savunamaz.

    ReplyDelete